REKL

AYET-İ KERİME

قوات الاحتلال تعتدي على المواطن خالد الغباشي في مخيم الجلزونتقرير علي دار علي

Posted by ‎تلفزيون فلسطين Palestine tv‎ on 12 Haziran 2015 Cuma

20 Nisan 2013 Cumartesi

İŞİNDE ENGELLENENLERDE VİCDAN VARSA!. BİRGÜN DOĞRU ORTAYA ÇIKAR ELBET

Türkiye bir Avukatını daha kaybetti. Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in de avukatlığını yapan Burhan Apaydın 89 yaşında yaşama veda etti.

Apaydın kendisiyle yapılan bir söyleşide çok çarpıcı bir görüşünü de dile getirmişti:

 “Bana en büyük ve başarılı avukat kimdir diye sorsaydınız, ‘ Atatürk ’ derdim. Çünkü o, bütün bir dünyanın kazanılmasına olanak vermediği bir davanın avukatlığını ve eylemli savunmasını yapmıştır. Türkiye ’nin bağımsızlığını kurtarma davası, dünya kamuoyu önünde onun tarafından savunulmuş ve kazanılmıştır.”

YASSIADA'DA İLK GÖRÜŞME VE DON DAVASI
63 yılda tam 2 bin dava alan ‘Adalet Savaşçısı’ Burhan Apaydın’ın anıları bir kitapta toplanmıştı. Kitapta Apaydın'ın Adnan Menderes’in avukatlığını üstlendikten sonra Yassıada’daki ilk görüşü şöyle anlatılıyor:
''Çok şık ve intizamlı Adnan Menderes ile hiç ilgisi yoktu. Üzerinde kahverengi bir elbise vardı, gömleği buruşuktu, kravatı yana kaçmıştı, zayıflamıştı ve elbise üzerinden dökülüyordu. Saçı başı dağınıktı. Olduğu yerde durdu. Ben ona doğru yürüdüm, “Beyefendi merhaba” dedim, elimi uzattım, el sıkışırken öpüştük. O yakınlaşma sırasında kulağına, “Beyefendi atlatırız bu işi” diye fısıldadım, sırf moral vermek için. Baktım, yüzündeki gerginlik o an biraz kayboldu. “Burhan Bey, ben idamdan korkmuyorum. Yalnız beni tarihe mürtekip (irtikapçı, zimmetçi) Başbakan olarak geçirmek istiyorlar” dedi.

'Kasanın açılması sırasında kasanın içine bir don ile çıplak kadın resimleri atılmıştır. Yassıada’da Cumhuriyet Savcılığı görevini yapan Albay Ömer Egesel kürsüden bunları sallayarak, sözde sevgilisinin donunu ve çıplak resimleri seyrediyormuş gibi göstererek Menderes’i küçük düşürmek istemiştir. Ben buna şiddetle karşı koydum v e çıplak kadın resimlerinin barlarda camlara yapıştırılan resimler olduğunu ileri sürdüm.

Sonradan da kasaya Milli Birlikçiler’den birisinin koyduğu donun kadın donu olmayıp erkek donu olduğunu kemerine dayanarak kanıtladım. Milli Birlikçiler’den Menderes taraftarı olan bir senatör Orhan Apaydın’a ve bana kasadan çıkan donun Milli Birlikçiler’den birinin ayağından çıkarılıp kasanın içine atıldığını söyledi. Ben TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı’yken, Anayasa Mahkemesi başkanından rica ederek Yassıada’dan gönderilen belgeleri tetkik etmeme müsaade edilmesini istedim, bana bu müsaadeyi verdiler. Donu orada gördüm, şimdi yine oradadır.Don ve kadın resimleri hâlâ duruyor.Menderes’e nasıl iftiralar atıldığı böylece ortaya çıkmaktadır. 

İDAMI ÖĞRENİNCE AĞLAMAYA BAŞLADIM

Menderes idam edildiğinde  ben tutukluydum. Cezaevinde idamı öğrenince ağlamaya başladım, fakat subaylar böylece cezaevinde bulunan tutukluları da ayağa kaldıracağım ithamıyla benim ağlamama dahi müsaade etmediler. Ben de cezaevinde bulunan tuvalete girerek gizlice orada ağladım. Sonra yüzümü yıkayarak dışarı çıktım. Sıkıyönetim kurallarını çiğnediği iddiasıyla cezaevinde tutuklu olarak bulunan Kürt İdris lakaplı İdris Özbir beni kendi koğuşuna alarak Adnan Menderes’in idamından dolayı duyduğu teessürü gidermeye çalıştı. Onun gösterdiği insanlığı asla unutamam, bu nedenle ömür boyu avukatlığını üstlendim."

MENDERES İÇİN İADEİ İTİBAR İSTEDİ

1960 ihtilalinden sonra idam edilen dönemin başbakanı Adnan Menderes’in avukatlığını yapan Apaydın, geçen yıl TBMM Başkanlığı’na başvurarak 51 yıl sonra müvekkiline “iadei itibar” istedi.

Avukat Burhan Apaydın, başvurusunda yargılama kararının hukuka uygun olmadığını savundu. Yassıada yargılamaları sırasında iki kez azledilen Apaydın, mahkeme kararında “Türk milleti adına” ifadesinin yer almadığını belirterek, idam kararının kaldırılması gerektiğini öne sürdü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder