REKL

AYET-İ KERİME

قوات الاحتلال تعتدي على المواطن خالد الغباشي في مخيم الجلزونتقرير علي دار علي

Posted by ‎تلفزيون فلسطين Palestine tv‎ on 12 Haziran 2015 Cuma

23 Mayıs 2013 Perşembe

Hayri Kozakçıoğlu (75) hayatını kaybetti

Hayri Kozakçıoğlu, sabah saatlerinde Sarıyer Reşitpaşa'daki konutunda ölü bulundu.

Eski Olağanüstü Hal (OHAL) Bölge ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu (75) hayatını kaybetti. Kozakçoğlu'nun kalbine tek el ateş ederek hayatına son verdiği öğrenildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin olay yerindeki incelemeleri sürüyor. Hayri Kozakçıoğlu'nun cesedinin yakınında bir silah bulunduğu belirtildi.

Emniyet kaynakları Kozakçıoğlu'nun intihar ettiğini doğruladı.

Hayri Kozakçıoğlu, 1938 yılında Manisa İli Alaşehir İlçesi'nde doğdu. İlk ve ortaokulu Alaşehir'de, lise öğrenimini ise İzmir'de yaparak 1955 yılında İzmir Atatürk Lisesi'nden mezun oldu. Yüksek öğrenimini 1955-1959 yılları arasında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamlayarak aynı yıl İçişleri Bakanlığı'nda Kaymakam adayı olarak göreve başladı.

Çamlıhemşin, Ardeşen, Delice, Çüngüş, Çınar, Kepsut ve Gökçeada (İmroz) ilçelerinde kaymakamlık yaptıktan sonra 1970 yılında Mülkiye Müfettişliği'ne ve daha sonra Başmüfettişliğe atandı.

Güvenlik hizmetleri ile ilgili olarak bir süre yurt dışında inceleme ve araştırma yaptıktan sonra, 1978 yılında Erzurum Valiliği'ne atandı. Daha sonra Vali kadrosu ile 1,5 yıl süre ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevini ifa ederek, 12 Eylül 1980'den sonra Adana Valiliği'ne atandı. Üç yıl süre ile Adana Valiliği ve 3,5 yıl Sakarya Valiliği görevlerinden sonra 12 Ocak 1987 tarihinde Diyarbakır Valiliği görevine başladı. Bu görevi yürütürken 19 Temmuz 1987'de Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ne atandı. 19 Ağustos 1991 tarihinde İstanbul Valiliği'ne atandı ve 1 Kasım 1995 tarihine kadar bu görevde kaldı.
Hayri Kozakçıoğlu, evli ve üç çocuk babasıdır.


"Külli nefsin zaikatü'l-mevt" yani "Her nefis ölümü tadacaktır."

Bu demek oluyor ki bizler bu soluklandığımız dünya da misafiriz, sonumuz ve yolumuz orası. Ebedi yaşayacağımız yer.

Bu böyle iken can alma Rabbimizin işi, yani görevlendirilmiş meleklerinin. Kul bu canı almaya kalktığında intihar oluyor ki çok günah, ama kişinin ruh hali bilinmediğinden ne kadar yorum yapsak anlamsız...

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Niçin Türk otomobillerine binmezler?


Türk Otomobili Yapmamak Bir İntihar Olur

İsveç Kral’ı ve devlet büyükleri İsveç otomobillerine biner.
İngiltere Kraliçesi ve devlet büyükleri İngiliz otomobillerine biner.
Fransızlar Fransız otomobillerine; İtalyanlar İtalyan otomobillerine; Almanlar alman otomobillerine; Japonlar Japon otomobillerine biner.
Güney Kore Cumhurbaşkanı ve devlet büyükleri Kore otomobillerine.
Türkiye’nin büyükleri Mercedeslere, BMW’lere biner.
Niçin Türk otomobillerine binmezler?
Yüzde yüz yerli bir Türk otomobili yoktur ki binsinler.
Sayılı zenginlerimizden biri “Yerli otomobil üretmek, yerli otomobil sanayi kurmak ticari bir intihar olur” demiş. Bendeniz de şöyle diyorum: Yüzde yüz yerli ve milli vasıflı bir otomobil üretmemek Türkiye için manevi bir intihardır.
Yahu şu küçük Çek Cumhuriyetinin bile Scoda’sı var bizim kendi otomobilimiz yok.
Osmanlı İmparatorluğu’nu kurmuş atalarımızın torunları bu kadar aciz ve beceriksiz olabilir mi?
İsveç’in Volvo firması mali bakımdan sıkıntıya düşünce Çinliler satın aldı. Niçin Türkiye almadı?
Türkiye’nin yerli ve milli otomobil yapması intihar olmaz. Asıl intihar şunlardır :
1- Yabancı markaların otomobillerinin montaj sanayi.
2- Dışarıdan buğday, pirinç, nohut ithal etmek
3- Dışarıdan gemiler dolusu yemeklik sıvı yağ ithal etmek
4- Dışarıdan gemiler dolusu domuz içyağı ithal etmek
5- Yabancılara mülk satmak
6- Her sene yüz milyar dolardan fazla faiz ödemek
7- Günde 6 milyon ekmeği çöpe atmak
8- Isınmak ve yemek pişirmek için dışarıdan gelen doğal gaza on milyarlarca dolar ödemek
Bizim Japonlardan, Güney Korelilerden, İsveçlilerden, Çeklerden ne eksiğimiz var ki kendi milli otomobilimizi yapamayacakmışız.
Türkiye’nin milli bir uçak sanayi olabilirdi ama İsmet Paşa rejimi Nuri Demirağın uçak fabrikasını iflas ettirdi. Belki Airbus veya Boeing uçakları yapamazdık ama biz de uçak yapabilirdik.
Yıllar yılı demiryollarını ihmal ettiler, dolaylı şekilde sabote ettiler.
İki kimlikliler Türkiye’nin güçlenmesini istemezler.
Türkiye’deki çeşitlilik içinde sosyal barış ve mütabakat olmasını istemezler.
Otuz yıl boyunca Kürt halkına kasıtlı şekilde baskı eziyet işkence yaptılar, ta ki canlarına tak etsin silaha sarılıp dağlara çıksınlar.
Türklerle Kürtleri çatıştırmak için her hıyaneti yaptılar.
Sünnilerle Alevileri birbirine düşman etmeye çalıştılar.
Laikçilik heyulasıyla çoğunluğun temel hak ve hürriyetlerini ayaklar altına aldılar.
Yüzde yüz yerli otomobil neyimize gerek. Yabancı markalar hem içeride montajlanıyor, hem dışarıdan getiriliyor, onlara bineriz olur biter.
Letonya’nın Portekiz’in Bulgaristan’ın Sırbistan’ın otomobili olmayabilir ama Osmanlı cihan devletinin devamı olan Türkiye’nin yerli otomobilinin olmaması büyük eksiklik büyük ayıp büyük yüz karasıdır.
Bendeniz bizim Scoda ayarında otomobil yapmamızı bile kabul etmem, yapacaksak Saab Volvo Jaguar Mini Cooper Volkswagen gibi yapacaksın.
Bizler Fatih sultan Mehmedlerin Barbarosların Mimar Sinanların torunlarıysak yapmaya mecburuz. Yapmamak bir intihar olur.
Osmanlı İmparatorluğu devşirme yoluyla 72 milletin en zeki, en akıllı, en kabiliyetli, en çalışkan, en istidatlı, en hünerli, en marifetli, en becerikli çocuklarını “Din ü Devlet” hizmetine koşmuştur. Biz de milli otomobil sanayii milli uçak sanayi kurmak için çekebildiğimiz kadar vasıflı beyni Türkiye’ye getirmeliyiz.

4 Mayıs 2013 Cumartesi

BU KAREDEN GÖREBİLDİKLERİMİZ.

Bir firmanın hızlı tren projesinin Eskişehir-İstanbul etabının inşaat çalışmasında kullanmak amacıyla Almanya'dan getirttiği balast eleme makinesi, buradaki çalışmanın tamamlanmasının ardından Karaman'a götürülmek istendi. Ancak Köseköy ve Karaköy arasındaki hızlı tren çalışmaları nedeniyle demir yolunun ulaşıma kapalı bulunması yüzünden devasa makinenin Eskişehir'e kadar kara yoluyla taşınmaması kararlaştırıldı. Makineyi kara yoluyla götürmek için 240 tekerlekli özel taşıyıcı bulundu. Makinenin taşıyıcıya yüklenmesi için bir haftalık çalışma yapıldı. Almanya'da makinenin üretildiği fabrikadan üç kişilik uzman ekip, çalışmalara destek verdi. Pamukova ilçesine bağlı Mekece köyünde demir yolu üzerinde bulunan makine 200, 300 ve 400 tonluk üç vinç yardımıyla taşıyıcıya yüklendi. Karaman'a götürülecek makine Eskişehir'in Çukurhisar beldesinde yeniden demir yoluna indirilecek.

Sakarya'da hızlı tren inşaatında kullanılan 48 metre uzunluğunda, 170 ton ağırlığındaki  balast eleme makinesi, özel taşıyıcıya yüklenerek kara yoluyla götürülecek.

 Almanya'dan getirtilen makinenin hızlı tren inşaatı çalışmalarında kullanıldığını söyledi. Makinenin işi tamamlandıktan sonra Karaman'a götürülecek  "Buradaki işini tamamladı. Ancak hızlı tren çalışmalarından dolayı demir yolu kapalı olduğu için bunları kara yoluyla nakletmek zorunda kalındı. Çukurhisar'da yeniden demir yoluna indirilecek. Ondan sonra Karaman'a demir yoluyla devam edecek. Makinenin taşıyıcıya yüklenmesi için bir hafta hazırlık yapıldı. Alman fabrikasından da onayları alarak test kontrollerinden sonra kaldırma işlemine başlandı. Çalışmaların ardından üç vinçle makineyi taşıyıcıya yüklendi. Taşıyıcılar özel dorse. 240 teker, 30 dingili var. Hem öne hem arkaya gitme özelliğine sahip. Bu sayede dar virajlarda ileri geri gitmeyi sağlıyor. Köprülerde zorlanmıyor."

Makinenin kara yoluyla nakli için güzergah üzerindeki illerin valiliklerinden resmi izinler alındı tünellerin ve köprülerin kontrolleri yapıldı makinenin kara yoluyla naklinin 105 bin Euro'ya mal olduğu belirtildi.