REKL

AYET-İ KERİME

قوات الاحتلال تعتدي على المواطن خالد الغباشي في مخيم الجلزونتقرير علي دار علي

Posted by ‎تلفزيون فلسطين Palestine tv‎ on 12 Haziran 2015 Cuma

31 Ekim 2013 Perşembe

ALLAH cc EMRETTĞİ İÇİN VATAN MİLLET SEVGİSİNİ YAŞATAN HERKESE DUA"CIYIZ

VATAN MİLLET SEVGİSİNİ ALLAH cc EMRETTĞİ İÇİN  
                      DUA"CIYIZ

Asya ile Avrupa yakası, Boğaz’ın altından Marmaray ile birleşti. Sultan Abdülmecit’in hayal ettiği, Sultan Abdülhamit’in çizimlerini yaptırdığı 150 yıllık ‘rüya proje’ ile iki yaka Boğaz’ın 62 metre altından batırma tünelleriyle birbirine bağlandı.

 2004’te temeli atılan Marmaray’ın ilk etabı bugün açılıyor. 13,6 kilometrelik hatta pik saatlerde 5 dakikada bir sefer yapılacak. Yolculuk ücreti ise 1,95 lira olacak. Köprü trafiğine alternatif olarak görülen Marmaray’ın birçok noktada toplu ulaşım sistemleriyle entegrasyonu bulunuyor. Haliç Metro Geçiş Köprüsü de hizmete alındığında kentin ana metro hatları Yenikapı’da entegre olacak. Halihazırda açılan Marmaray ile kentin ulaşım sistemleri arasında aktarma yaparak ulaşım sağlanacak.

Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Türkiye ile Japonya arasındaki dostuluğun önemini vurgulayarak, "150 yıllık rüyanızın gerçekleştiği bugün, doğu ile batıyı birleştiren metropol İstanbul'a ayak bastığımda aklımdan hep böyle düşünceler geçti. 'Asya'ya barış ve Asya'ya refah'. Türkiye ve Japonya, Asya'yı uçuran iki kanattır. Asya'nın iki kanadıdır" dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, "Daha dün denecek kadar kısa bir süre evvel, yatırım yapamayan, maaş ödeyemeyen, borç bulamayan, iki yakası bir araya gelemeyen bir Türkiye'den, iki kıtanın yakasını bir araya getiren bir güne, bir mutluluğa ulaştıysak gerçekten bugün Cenab-ı Hakk'a çok şükretmeliyiz" dedi.

Denizin altından geçecek bu trenlerin yolcuları olduğu kadar sevgiyi, kardeşliği, aşkı da kıtalar arasında taşıyacacağını dile getiren Erdoğan, 2015'te te biraz daha güneyden, içinden otomobillerin geçeceği tüp geçidin de bitirileceğini kaydetti. Denizin altındaki çalışmaların devam edeceğini, aynı yıl 3. köprünün de inşallah bitirileceğini dile getiren Erdoğan, bunların, İstanbul'un ulaşımı için iktidarlarının neler yaptığının ortaya koyulması
bakımından önemli olduğunu söyledi.

Marmaray'ın Pekin ile Londra'nın arasını bağlayan bir tünel olduğunu, dünyayı ilgilendiren bir proje olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Son yıllardaki istikrar, güven ortamı büyük projeleri devreye sokma imkanı verdi. İnanıyorum ki; bu istikrar devem ettiği sürece büyük projeler Türkiye'nin hizmetine sunulacaktır. Değerli kardeşim Başbakan Erdoğan bu projeyi büyük bir kararlılıkla takip etti. Değerli Bakan Yıldırım, kararlı ve bilgili şekilde takip etti" diye konuştu. 

17 Ekim 2013 Perşembe

Türkiye'nin yaptığı ihanettir' DİYEN HAİNLERİ TANIDINMI?

Türkiye'nin uzun menzilli füze sistemi satın alımı için Çin ile öngörüşme kararı almasıyla başlayan NATO ve Batılı müttefiklerindeki rahatsızlık sürüyor.

Alman Spiegel Online sitesine açıklama yapan adı açıklanmayan Amerikalı bir general, "Ankara'nın satın alma planını hayata geçirmemesi için yoğun baskı yapıyoruz. Bir NATO ortağının, bu kadar önemli, güvenlik açısından gerekli bir donanımı Çin'den temin etmesi doğru olmaz" dedi. İngiliz bir askeri yetkili de füze savunma sisteminin Çin'e sipariş verilmesi halinde "Bir daha kapanması mümkün olmayan güvenlik açığına yol açacağını" savunurak "Türkiye'nin yaptığı, ihanettir" dedi.
Reuters ajansı Çin'in sofistike füze sistemlerini Türkiye'ye satarak NATO ve Washington'ı öfkelendirmesinin sürpriz olmadığını öne sürdü. Çin'in Ortadoğu'daki nüfuzunu ekonomik olduğu kadar askeri açıdan da güçlendirmeye çalıştığı belirtilen yorumda Türkiye'nin Batılı muadilleri yerine 3.4 milyar dolara Çin yapımı FD-2000 füze savunma sistemini seçmesi de bu çerçevede değerlendirildi. Eski Amerikan yönetimlerinde görev almış Christina Lin; "Bu bir uyan çağrısıdır" diyor.
Kaynak: Hürriyet

13 Ekim 2013 Pazar

Alkollü sürücülerin hasarını sigorta şirketleri karşılıyor. Faturayı da bütün vatandaşlara yansıtıyor

Trafik kazalarında yakınlarını kaybedenlerin otobüs kazalarında 175 bin, otomobil kazalarında da 250 bin liralık teminatı sigorta şirketlerinden tahsil etmeyi unuttuğu ortaya çıktı.

Yetkililer, sigorta şirketlerine başvuru halinde en geç 8 gün içinde paranın ödeneceğini belirtti.

Özellikle bayramlarda en üst seviyeye çıkan trafik kazaları büyük dramlara yol açarken kaza sonrası sigortacılık alanında önemli unutkanlıkların yaşandığı belirtildi. Otobüs ve otomobillerin karıştığı kazalarda yakınlarını kaybeden vatandaşların 175 bin ila 250 bin liralık tazminatı almadığı, aracıların ise bu tazminatı gelir kapısına dönüştürdüğü bildirildi.

BAŞVURMAK GEREKİYOR

Euro Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gürkan Ateş, otobüslerle yolculuk yapan vatandaşların ödediği bilet fiyatlarının içerisinde zorunlu ferdi kaza sigortası primlerinin de bulunduğuna dikkat çekti. Ölüm ve sakatlıklar olması halinde yolcu başına 175 bin liraya kadar teminat ödendiğine işaret eden Ateş, kaza sonrasında yaşanan ölüm olaylarından sonra çoğu zaman başvuru gelmediği için 175 bin liranın varislere ödenemediğini söyledi.

8 GÜN İÇİNDE ÖDEME

Çoğu vatandaşın bu teminatlardan habersiz olduğunu belirten Ateş, "Kazalarda yakınlarını kaybedenler sigorta şirketlerine başvurdukları takdirde en geç 8 gün içerisinde azami 175 bin liralık teminatı alır. Biz bu parayı ödemeye hazırız. Bunun için başvuru yapıp, veraset ve intikal belgesi gibi gerekli kanunu, belgeleri tamamlamak yeterli. Ancak ne yazık ki başvuru yeterince gelmiyor" dedi.

OTOMOBİLE 250 BİN LİRA

Gürkan Ateş, aynı şekilde otomobillerde de kaza nedeniyle ölüm durumunda varislere 250 bin liraya kadar teminat ödendiğini, buradan da yine unutkanlık ya da bilgisizlik nedeniyle yeterli başvuru gelmediğini söyledi. Ateş, otomobillerde en fazla 5 kişi üzerinden 1 milyon 250 bin liraya kadar teminat bulunduğunu, bu teminatın kaza sonrası hastanelerde yaşanan ölümler için de geçerli olduğunu belirtti.

TAKİP EDİYORLAR

Gürkan Ateş, vatandaşların sigorta teminatları konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması ya da unutkanlık gibi nedenlerle teminat başvurusunda bulunmamasından özellikle avukatların önemli kazançlar sağlamaya başladığını kaydetti.

Vatandaşın sigorta şirketine başvurması halinde 8 gün içerisinde hiçbir engelle karşılaşmadan zaten teminat hakkını alabildiğini belirten Ateş, "Bazı avukatlar bu kazaları takip edip ölenlerin yakınlarına ulaşıyor.

Varislerden vekalet alıp dava yoluyla tahsilat yapan avukatlar hem sigorta şirketlerine ek maliyet yüklüyor hem de varislerden pay alabiliyor. Vatandaş avukata gitmeden direkt başvurursa 8 gün içinde teminatı ödemeye zaten hazırız" ifadesini kullandı.

'Tespit tutanağına göre alkollü sürücü kalmadı'

Gürkan Ateş, Kaza Tespit Tutanağı (KKT) uygulamasının bir dizi usulsüz uygulamayı beraberinde getirdiğini belirtirken, "KKT sayesinde adeta alkollü sürücü kalmadı. Hiçbir kazada tarafların herhangi birinde alkole rastlanmıyor.

Taraflar aralarında anlaşıp alkol beyanı yapmıyor. Dolayısıyla alkollü sürücülerin hasarını sigorta şirketleri karşılıyor. Faturayı da bütün vatandaşlara yansıtıyor. Oysa bu önlenebilse primlerdeki artış frenlenebilir" dedi.

TRAFİK CEZASI PRİMİ YÜKSELİRSE KAZALAR AZALIR

Gürkan Ateş, Türkiye'de zorunlu ve kasko araç sigorta primlerinin belirlenmesi sırasında etkili bir risk analizi yapılamadığını söyledi. Özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinde kesilen trafik cezalarının prim ücretlerinin belirlenmesinde baz teşkil ettiğini belirten Ateş, "Türkiye'de trafik cezaları prim yükünü ve riskini etkilemediği için insanlar daha dikkatsiz araç kullanıyor.

Oysa Türkiye'de de kesilen her ceza sigorta prim indirimini kaldırıp prim yükünü yükseltse insanlar daha dikkatli araç kullanır, hız sınırını mümkün olduğunca aşmaz, tehlikeli hareketlerden kaçınır. Özellikle bayramlarda da böylesine yüksek trafik kazalarıyla karşılaşılmaz" dedi.

SİGORTA PRİMİ UCUZLAMAZ

Sigorta sisteminde sürücü riskinin yeterince ayrıştırılamadığını belirten Gürkan Ateş, "Bu yüzden namussuzların hasarını namuslular ödüyor. Sigorta şirketleri tüm giderleri herkese yansıtıyor. Düzgün araç kullanan, kural dışı yollara başvurmayan vatandaşın prim yükü bu yüzden düşmüyor" diye konuştu.

Ateş, özellikle son dönemde olağanüstü artış gösteren zorunlu sigorta ve kasko poliçe ücretlerinde düşüş olup olmayacağı sorumuza, sektörün bu yılın ilk 7 yılında trafik sigortasından 3,9 milyar lira zarar ettiğini bu nedenle önümüzdeki yıl fiyatlarda düşüş değil aksine bir miktar artış yaşanabileceğini söyledi.

BİREYSEL SİGORTA OLMALI

Trafik Mağdurları Derneği Başkanı Yeşim Ayöz: Bütün ticari araçların zorunlu trafik sigortasıyla birlikte bireysel sigortası olmalı. Eğer yolcu taşıyorsa söz konusu firma yolcuya da sigorta yapmak zorunda. Kaza olması halinde bütün tedavi masrafları sigorta tarafından karşılanır. Öte yandan trafik sigortalarının ödediği destekten yoksun kalma tazminatı var.

Kazazede maddi ve manevi tazminat davası açarak yapılacak hesaplamalara göre de tazminat miktarı kazanır. Tazminat miktarı da engel durumu, yaşı, işinden ne kadar ayrı kaldığı gibi nedenlere bağlı olarak belirlenir. Ölmesi durumunda da kazazede yakınları sigorta poliçesinden ortalama 250 bin lira gibi bir miktar alması söz konusu. Bu kadar imkan varken çoğu vatandaş bundan habersiz.

Son dönemde bu işin karaborsacıları çıktı

Avukat Ali Oktay: Tazminat konusunda sigorta şirketleri kendi menfaatini gözetiyor. Ölenin yakınlarının alması gereken tazminat miktarını ölen şahsın yaşı, maaşı, eş ve çocuk sayısı belirliyor. Sigorta şirketleri çoğu durumda tazminat miktarını asgari ücret üzerinden düzenliyor. Bu durum ölenin yakınlarının hakkının gasp edilmesine neden olabiliyor.

Ölen şahıs, inşaat işçisiyse ve maaşı bordro üzerinde düşük gösterilmişse, biz bunu şahitlerle mahkemede kanıtlayarak tazminat miktarını en yüksek seviyede alıyoruz. Vatandaşlar en geç 2 ay içinde tazminatlarını alabiliyor. Son dönemde bu işin karaborsacıları da ortaya çıktı.

Daha önce sigorta şirketinde çalışan bazı kişiler hayatını kaybedenleri tespit edip onlara rehberlik ediyor. Lakin mevzuatı bilemedikleri için tazminat miktarının da düşük kalmasına neden oluyorlar. Bununla beraber vatandaşın almayı hak kazandığı tazminatın en az %30'unu da alıp vatandaşları mağdur ediyorlar.

Sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile ödeniyor

Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (TSREŞB) Başkanı Recep Koçak: Bu tazminat hakkı konusunda; medyanın da desteğiyle vatandaşların bilinci artıyor. Aslında vatandaşların daha az bildiği Güvence Hesabı Kurumu var. Nedir bu? Herhangi bir sigortası olmayan vatandaşlara da trafik kazası geçirmeleri durumunda ödeme yapılmasıdır. Yani bir kişiye araç çarpıp kaçtı.

O kazada ölen ve yaralanan için de başvuru halinde tazminat ödeniyor. İşte bu Güvence Hesabı Kurumu kamuoyunda yeterince bilinmiyor. Ayrıca Yargıtay kararı var. Sürücü yüzde 100 kusurlu olsa da geride kalan yakınlarına tazminat ödeniyor.

Vatandaşlarımıza şunu tavsiye ediyoruz: Kaza sonrası avukat ihtiyacı duymadan direkt sigorta şirketlerine giderek tazminat talebinde bulunmaları. Çünkü zaman zaman bazı avukatlar vatandaşları suiistimal edebiliyor."

8 AYDA 2435 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Bu yılın ilk 8 ayında trafikte ağır kayıplar verildi. Ülke genelinde 106 bin 252 ölümlü ve yaralamalı kaza meydana geldi. Bin 974 ölümlü kazada 2 bin 435 kişi hayatını kaybetti. 104 bin 278 yaralamalı kazada ise 181 bin 318 kişi yaralandı. İlk 8 ayda 682 bin 846 da maddi hasarlı kaza oldu.

5 Ekim 2013 Cumartesi

BÜYÜK GÖSTERİ YARIN Demokrasiye dönülmesini isteyenler...

Mısır'ın başkenti Kahire'de ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye destek veren yüzlerce kişi, Mursi'ye karşı 3 Temmuz'da darbe düzenleyen ordunun destekçileriyle Tahrir Meydanı'nda çatıştı. Üç aydır ilk kez çatışmanın yaşandığı meydanda bir Mursi taraftarına kurşun isabet ettiği ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği bildirildi. Yüzlerce kişiden oluşan grup, üzerinde Rabia işaretinin bulunduğu bayrağı taşıyarak ordu yanlılarıyla karşı karşıya geldi. Polis, Mursi taraftarlarına karşı gözyaşartıcı gaz ve silah kullandı. Mısır'ın farklı kentlerindeki gösterilerde 7 kişinin öldüğü bildirildi. 

Mısır’da darbe karşıtları, yasaklara rağmen 3 Temmuz’da askeri darbeyi dün başkent Kahire’nin Tahrir Meydanı’na yürüyerek protesto etti. Darbe karşıtları halkı yarın Tahrir’de gösteri yapmaya çağırdı.

Mısır’da baskıyı reddeden binlerce Mısırlı darbe karşıtı, dün başkent Kahire’de 3 Temmuz’da sivil muhalefetin desteğiyle gerçekleştirilen askeri darbeyi protesto etti.

Gösteriler başkent Kahire’nin birçok bölgesinde yapıldı. En geniş katılımın olduğu yer ise Maadi semti oldu. Maadi semtinden Tahrir Meydanı’na yürüyen binlerce kişiye sivil polisler ve askerler müdahale etmek isteyince olaylar çıktı.

Göstericiler ellerinde Mısır bayrakları ve direnişin sembolü Rabia afişleri, yüzlerinde de 3 Temmuz’daki askeri darbeden sonra cezaevine gönderilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi maskeleriyle yürüyüşe devam etme kararı alırken saldırıya uğradı. Protesto sırasında bir kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtildi.

ADEVİYYE YOLU KAPANDI

Demokrasiye dönülmesini talep eden darbe karşıtları Tahrir Meydanı’na girmeleri engellendikten sonra Adeviyye Meydanı’na yöneldi.

Asker ve polis Adeviyye Meydanı’na girilmesini engellemek için bölgedeki yoğunluğunu artırdı. Ağustos ayında darbe karşıtlarının bulunduğu Adeviyye Meydanı’nı boşaltmak için şiddete başvuran geçici yönetim, yüzlerce sivilin ölümüne yol açmıştı. Mısır resmi haber ajansı MENA, birçok kentte daha gösteri yapıldığını duyurdu.

BÜYÜK GÖSTERİ YARIN

Bu arada darbe karşıtları yarın da Tahrir Meydanı’nda büyük bir gösteri yapmaya hazırlanıyor. Genelkurmay Başkanı Sisi’yi Hitler’e benzeten darbe karşıtları, özellikle gençleri pazar günü Tahrir’e gitmeye çağırdı.

3 Ekim 2013 Perşembe

Eşek arıları 1640 kişiden 42'sini öldü

Çin'in kuzeyindeki Shaanxi eyaletinde, ender görülen eşek arısı saldırısında yaralanan 1640 kişiden 42'sinin öldüğü bildirildi. 

Resmi Xinhua ajansına göre, Temmuz ayında başlayan saldırı sonrasında yaralananların hastanede tedavi gördükleri kaydedildi. Bölgeye uzmanlardan oluşan üç sağlık ekibi gönderildi. 

Saldırının yoğun olarak görüldüğü Ankang şehrindeki orman bürosundan haşere kontrol uzmanı Huang Rongyao, sebebi bilinmeyen saldırıyla ilgili olarak, haşerelerin aktif olmasına neden olan ve iki ay süren sıcak hava ile yerel bitki örtüsündeki büyüme trendinin eşek arılarının sayısını burada arttırdığını söyledi. 

Kuzeybatı Tarım Ormancılık Üniversitesi'nde Entomoloji Profesörü Hua Baozhen ise, saldırının ana nedeninin ekolojik değişimin sonucunda örümcekler ve kuşların da dahil olduğu eşek arılarının doğal düşmanlarının sayısındaki azalış olduğunu ifade etti. 

EŞEK ARISININ ÖZELLİĞİ NEDİR?

Eşek arısı ya da Vespa, Vespidae familyasına ait yaban arısı cinsi. Türkiye'deki yaygın türü "sarıca" olarak bilinen Avrupa eşek arısıdır (Vespa Crabro).

Gövdesi kızılımsı sarı ve siyah çizgili olan eşek arıları oldukça iri yapılıdır; uzunlukları arı beyinde 30 mm'yi, işçi arılarda 23 mm'yi bulur. Yeryüzünde geniş bir bir dağılım gösteren bu yaban arıları, bazen kova büyüklüğünde olan yuvalarını ağaç kovuklarında, duvar oyuklarında ender olarak da toprak üstünde kurarlar. Yuvaların içi, çiğnenmiş bitkisel maddelerin tükürükle karışmasından oluşmuş, kağıda benzer peteklerle döşelidir. Eşek arıları ağızlarındaki dişleriyle ısırır. Ancak zorda kaldığı vakit iğnesini batırır. Bu iğne zehirlidir. Sokması çok ağrı veren eşek arısının zehiri, insanda ağır alerji tepkilerine yol açabilir.

2 Ekim 2013 Çarşamba

Anne karnındayken içinde büyüdüğü açıklandı.

Çin 'de yaşanan bir olay tıp dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Nefes alma zorluğu çeken bebeği hastaneye götüren aile, bebeklerinin karnında ikizinin bulunduğunu öğrendi.
Huaşi bölgesinde 2 yaşındaki Şiao Feng adlı çocuk, nefes alma güçlüğü çekince ailesi hastaneye götürdü. Çocuğun rahatsızlığını merak eden ebeveynler duyduklarıyla şoke oldu.
Çekilen röntgende Feng'in karnında bir bebek bulunduğu ortaya çıktı. Zorlu bir operasyonla alınan sağlıklı bebeğin, Şiao'nun ikizi olduğu ve anne karnındayken içinde büyüdüğü açıklandı.