REKL

AYET-İ KERİME

قوات الاحتلال تعتدي على المواطن خالد الغباشي في مخيم الجلزونتقرير علي دار علي

Posted by ‎تلفزيون فلسطين Palestine tv‎ on 12 Haziran 2015 Cuma

28 Nisan 2014 Pazartesi

Mısır'da 683 kişi hakkında daha idam kararı verildi

Mısır'da 683 kişi hakkında daha idam kararı verildi.Mahkeme dosyayı müftüye gönderdi.
Aralarında Müslüman Kardeşler teşkilatının lideri Muhammed Bedii’nin de yer aldığı 683 kişi hakkında idam kararı verildi.


Mahkeme, daha önce idama mahkum edilen 529 kişiden 492'sinin cezasını ise müebbet hapis cezasına çevirdi.

Mısır kanunlarına göre, idam kararları mahkeme kararının ardından ülkedeki en yüksek dini otorite olan müftüye gidiyor. Müftünün görüşü alındıktan sonra karar tekrar mahkemeye gönderiliyor ve burada sonuca bağlanıyor.

İdam kararları Mısır’daki darbe karşıtları ve Müslüman Kardeşler destekçilerinin yanısıra uluslararası toplumun da büyük tepkisine neden oldu.

19 Nisan 2014 Cumartesi

KIRMIZIDA GEÇTİ POLİS ONU ÖLDÜRDÜ

POLİS ONU ÖLDÜRDÜ
Uygur gencini kırmızı ışıkta katlettiler


Kelpin'de bir Uygur gencinin motosikletle giderken 'kırmızı ışıkta geçtiği' bahanesiyle vurularak öldürülmesi kasabayı ayağa kaldırdı. Halk sorumluların yakalanması içi protesto gösterisi düzenlerken, Çin polisi Uygurların adalet talebini de şiddetle bastırdı. Olayda çok sayıda kişi tutuklandı. Jandarma ölen gencin cenazesini kaçırdı.

Dini, kültürel ve siyasi baskılarla boğuşan Doğu Türkistan'da Çin'in uyguladığı zulüm, dünyanın sessizliğinin gölgesinde hız kesmeden sürüyor. Çin polisinin, Aksu iline bağlı Kelpin kasabasında kırmızı ışıkta geçtiği öne sürülen motosikletli bir genci silahla vurarak öldürmesi Uygurları bir kez daha derinden sarstı. Olayda 17 yaşındaki lise öğrenci Abdulbasit Ablimit hayatını kaybederken, motosikletin arkasında oturan ve açılan ateşte yaralanan 2 arkadaşı da tutuklandı. Radio Free Asia'ya (RFA) konuşan bir bölge sakini, 'Ben öğrencinin kırmızı ışığı gördüğünden ya da kasten geçtiğinden emin değilim, polis onu arkadan vurdu ve öldürdü' dedi. Üç gencin yakınları arasında büyük ölçüde öfkeye sebep olan olayın ardından bölge sakinleri polis şiddetini protesto etmek için sokağa döküldü.
Kasaba halkı Abdulbasti'i öldüren yetkilinin cezalandırılmasını isterken, Çin polisi ise Uygurların adalet talebini de şiddetle bastırdı. Uygurlar kasaba merkezindeki Çin Komünist Parti binasına yürüdü. Ancak Kelpin kasabasına bağlı jandarma ve polis birimleri kalabalığı zorla dağıttı.

ANNESİNE CEZA ÖDETMEMEK İÇİN...
Mücahale sırasında Abdulbasit'in akrabası Mahmut Hisamettin başta olmak özere 10'dan fazla kişi tutuklandı. Gencin cenazesi ise jandarma ekipleri tarafından kaçırıldı. Polisin şiddetli bir şekilde protestoları önlemeye çalıştığını söyleyen bir görgü tanığı, 1 yaşındayken babasını kaybeden Abdulbasit'in, annesini 200-300 yuan (80-100 TL) olan trafik cezasını ödemekten kurtarmaya çalışmış olabileceğini anlattı. Bir başka görgü tanığı da olayda yaralanan ve nereye götürüldükleri bilinmeyen 2 gencin ailelerinin endişeli olduğunu söyledi.

YEL DEĞİRMENİNE KARŞI SAVAŞ
Sürgündeki Uygurlar da yaşananlardan endişeli. Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Uygurların çatı örgütü olan Dünya Uygur Kongresi'nin (DUK) sözcüsü Alim Seytoff durumu şöyle anlattı: 'Yüzlerce, hatta binlerce Uygur ortadan kayboldu. Çin polisi gözaltına aldıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamadı. Bu kişileri ayrılıkçı, terörist ya da aşırılıkçı diye suçluyorlar.' Tehdit Altındaki Halklar Topluluğu'nun Asya uzmanı Ulrich Delius da 'Karşımızda ekonomik olsun, askeri ve siyasî açıdan olsun, son derece güçlü bir yapı var. Bu aslında yel değirmenine karşı bir savaş. Durumu bu kadar zor yapan da bu' ifadelerini kullandı.

OLAY KAYITLARDAN SİLİNDİ

Doğu Türkistan'daki protesto gösterileri sert bir şekilde bastırılırken, China Digital Times internet sitesi, gencin ölümü ve protestolarla ilgili haberlerin Devlet Enformasyon Dairesi talimatıyla yayından kaldırıldığını aktardı

15 Nisan 2014 Salı

MÜSLÜMAN KARDEŞLERE CUMHURBAŞKANI OLMA YASAĞI

Mısır'da, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) üyelerinin cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması yasaklandı.

Yargı kaynaklarından alınan bilgiye göre, İskenderiye Acil İşler Mahkemesi, Hukuk Müşaviri Tarık Mahmud'un, 25 Ocak 2014 açtığı "İhvan'ın terör örgütleri listesinde bulunduğu" gerekçesiyle, üyelerinin teşkilattan ayrılmış olsalar dahi seçimlere katılmasının yasaklanması talebini dikkate alarak, İhvan mensuplarının Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olamayacağına karar verdi.

Bu karara göre, eski ve yeni tüm İhvan mensuplarının, cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmalarının yasaklandığı kaydedildi.

Kahire Nöbetçi Temyiz Mahkemesi, 23 Eylül'de İhvan ve ilgili tüm oluşumların faaliyetlerini yasaklamış, 25 Aralık'ta da Bakanlar Kurulu kararıyla, İhvan "terör örgütü" ilan edilmişti.

7 Nisan 2014 Pazartesi

DÜNYADA İLK SIRADAYIZ

Yüzde 100 yerli deniz savunmamız

Denizaltı Filosu Komutanlığı bünyesindeki 6 Ay, 4 Preveze ve 4 Gür sınıfı denizaltı, üstün teknoloji, mühimmat ve yetişmiş personeliyle her türlü deniz ve hava durumunda görev yapabiliyor.
Ay, Preveze ve Gür sınıfı konvansiyonel denizaltılar, gelişmiş elektronik sistemlere sahip olmalarının yanı sıra modern "Homing torpidoları" ve su altından uzun menzilli güdümlü mermi atabilme özellikleriyle rakiplerinden öne geçiyor. Lojistik desteğe ihtiyaç duymaksızın savaş şartlarında 50 gün süreyle dalışta harekat icra edebilen denizaltılar, Türk donanmasının en önemli unsurları arasında yer alıyor.

TCG Anafartalar Gemi Komutanı Deniz Yarbay Yücel Kalacoş, Türk Deniz Kuvvetlerinde 14 denizaltı bulunduğunu belirterek, TCG Anafartalar'ın Preveze sınıfı denizaltıların sonuncusu olduğunu söyledi. 

Ay sınıfı denizaltılardan TCG Atılay, TCG Saldıray ve TCG Batıray dışındaki denizaltıların Gölcük Tersanesi Komutanlığında Türk mühendis ve işçilerinin emeğiyle inşa edildiğini anlatan Kalacoş, "Diğer ülke bahriyelerinin denizaltı gücüyle bizim gücümüzü kıyasladığımızda, sahip olduğumuz bu klasik denizaltılar diğer ülkelere nazaran çok üstün özelliklere sahip" diye konuştu. 

Kalacoş, profesyonel birliğe sahip olduklarını dile getirerek, gemilerinde 9 subay, 30 astsubay, 2 uzman erbaş ve 3 erin görev yaptığını kaydetti.

"DENİZALTILARIMIZIN TESPİT EDİLMESİ ZORDUR"

Kalacoş, ana silahlarını torpidoların oluşturduğunu, bunlara ilave olarak güdümlü mermi de atabildiklerini vurguladı. Su altından atılan güdümlü mermilerin denizden çıkarak bulduğu hedefi imha ettiğini aktaran Kalacoş, menzillerinin 140 kilometreye ulaştığını söyledi. 

İzmit Körfezi'nden ateşledikleri mermilerin İstanbul'daki herhangi bir hedefi vurabildiğine dikkati çeken Kalacoş, kullandıkları torpidoların da oldukça modern olduğunu bildirdi. Denizaltıların sessizce hareket etmesi gerektiğini kaydeden Kalacoş, şunları belirtti: 

"Klasik denizaltılar, çok sessiz oldukları için tespit edilmeleri gerçekten zordur ancak bizim tespit etmemiz onlardan her zaman önce olmuştur. Bu, bize büyük avantaj sağlamaktadır. Denizaltılarımızın dış kısmında sensörler vardır. 

Su altında duyarak tespit etmeye çalışırız. Herhangi bir ticaret gemisi veya su üstü unsurunun çıkardığı akış gürültüsünü uzak mesafelerden tespit edebiliyoruz. Tespitin yanında analizini de yapabiliyoruz. Gelişmiş cihazlarımızla yaptığımız tespitten sonra şunu diyebiliyoruz, 'bu, ticaret gemisidir, tek şaftı, tek pervanesi vardır'. Pervanesinin kanat sayısına kadar bunu tespit edip nitelendirebiliyoruz. 

Su üstü savaş gemilerimiz için de çok detaylı analiz imkanlarımız var. Hangi tip savaş gemisi, sürati, hangi ülkeye ait olduğunu görmeden tespit ve teşhis etme imkan ve kabiliyetine sahibiz."

"NATO'daki ülkelerin denizaltılarından ve denizaltı eğitim seviyelerinde daha üstünüz"

Sensör olarak pasif sonar kullandıklarını vurgulayan Kalacoş, her sesi dinledikleri için aktif sonarları pek kullanmadıklarını kaydetti.

Kalacoş, organik sensörlere ilaveten periskop derinliğindeyken anten çıkararak yayım yapılan link bilgilerini de alabildiklerini dile getirerek, "Denizaltı gemilerimiz, yıl içinde NATO tatbikatlarına iştirak etmektedir. Şunu görüyoruz, NATO'daki diğer ülkelerin denizaltılarından ve denizaltı eğitim seviyelerinden çok daha üstün seviyedeyiz. Bu da tatbikat esnasında veya tatbikat sonrasında NATO seviyesinde ve diğer ülkeler nezdinde dile getiriliyor. Başarımız diğer ülkelerce de takdir ediliyor. Dolayısıyla bu eğitim seviyemizi üstte tutacak tedbirleri alıyoruz" ifadesini kullandı.